Tarzım hala T li. T-istasyonu Temelinde; Tek başına, Topluca ve Takılarak öğrenilmesi, Tatbik edilmesi için bir Taktik, Teşvik.
Bunun dışında iyi T lerimiz var mesela..temas,tevazu,tolerans, tasarruf. Kötü T ler saymakla bitmez: en kötü T iseTehlike; nasıl mı Toplumumuzda...Tehditle, Tahrikle, Tacizle.. her tür Terör (Toma, Tape, Tüfek, Tarihte Taksim Türkiye'deki Tipik T ler) Bir de sevimli T ler var (Top, Topaç, Tangram, Tahtadan Toys ve Tatlı çocuklar (tatsız olanı yok)
Demek ki ne oluyormuş...Hep Tatlı olanlara odaklanıyormuşuz, yani çocuklara, onların şimdiki haline, geleceğine...Ama Tek kendi çocuklarımız, kendimiz için değil, toplum yararına...Tutarak, dokunarak...Dokunmak uzaktan olmuyor, biz Televizyonlara, Tuşlara, Tabletlere, Telefonlara, Twitterlara kilitleniyoruz, takılıyoruz, doğrusunu Tatbik ettiğimizi sanıyoruz.
T- lere Takıntılı Toyuncakçı Teyze
21 Eylül 2015 Pazartesi
7 Haziran 2015 Pazar
Topaç Topi- 3 ve Annem
Topaç Topi benim hazırladığım, henüz seslendirilmemiş bir sesli kitap. T-istasyonu adını verdiğim
oyunun, alternatif bir öğrenme yolunun bir parçası. Diyaloglardan oluşuyor.
Kahramanlarımız iki farklı topaç, biri yeni nesil, diğeri ise eski, nostaljik… 3 farklı tarihte hazırlanmış bu sesli kitaplarda Alternatif eğitim metodlarından Waldorf
pedagojisinden de esinlenildi.
Waldorf pedagojisinde 7 yıllık dönemler var. Topaç Topi’nin Turu ise önemli yıldönümlerinde 1 gün içerisinde
yazılmış diyaloglardan oluşuyor. Hikayelerde eski nesil bilge topaç Topi ile
yeni nesil topaç Beyblade’in diyaloğu var. Topaç Topi 3 ayrı sesli kitap metninden oluşuyor. İlkinde yeni nesil topaç 7, daha sonra 14 ve en sonunda ise 21 yaşında.
T-istasyonunu da turlayan Topaç
Topi’yi “Oyunu, sanatı, zanaati, tahta oyuncağı”
insanların kültürler, nesiller arası iletişiminde ve bunun tarihsel
yolculuğunda sürdürülebilir bir alternatif öğrenme, paylaşma, aracı olarak kullandım.
İlk
Topaç Topi’nin turu 2 yıl önce yazıldı 3 şubatta kızım Selin Şenol’un doğum gününde. T-istasyonunu da
gezdiren bir sesli kitaptı, dokunulacak 7 parçalık bir tahta oyuncağın eşlik
ettiği. Ve o zaman Topaç Topi ile
konuşan Beyblade ise 7 yaşında bir topaçtı.
2014 mayıs sonunda yazılan Topaç Topi’nin Turu- 2 de ise tarihsel bir tur var Göbeklitepe'nin T leriyle, T ile başlayan kelimelerle, yine bir
yıldönümünde. (İstanbul’un fethinin
yıldönümü, ve Gezi Direnişi nin yıldönümü) Beyblade Topiş’ e dönmüştür ve 14
yaşındadır.
Bu Topaç Topi’nin Turu ise yine
önemli günlerden birinde yazılmıştır. . Ve Topiş 21 yaşına gelmiştir.
26 Mayıs 2015 Salı
Dürrüşehvar Ünsal- düşünce defteri
Annem Dürrüşehvar Ünsal ile ilgili düşünce ve anıları topluyorum.
Aranızda onu, tanıyanlar, onla ilgili anıları, düşünceleri paylaşmak isteyenlere sesleniyorum. Ona hitaben içinizden herhangi bir şeyi ona anlatmak, iletmek istiyorsanız ve bunları benle paylaşmak isteyen varsa lütfen bildirsinler. Bunlar el yazısı ile yazılmış birkaç kelime de olabilir, çizilmiş bir resim de, veya fotoğraf.
Paylaşılanları bir defter haline getirmek istiyorum, sadece bana gönderdiğiniz, başkalarının, veya belirli kişilerin görmesini istemediğiniz paylaşımlarınızı da lütfen ayrıca belirtiniz.
Mail adresim: sulesenols@yahoo.de
Aranızda onu, tanıyanlar, onla ilgili anıları, düşünceleri paylaşmak isteyenlere sesleniyorum. Ona hitaben içinizden herhangi bir şeyi ona anlatmak, iletmek istiyorsanız ve bunları benle paylaşmak isteyen varsa lütfen bildirsinler. Bunlar el yazısı ile yazılmış birkaç kelime de olabilir, çizilmiş bir resim de, veya fotoğraf.
Paylaşılanları bir defter haline getirmek istiyorum, sadece bana gönderdiğiniz, başkalarının, veya belirli kişilerin görmesini istemediğiniz paylaşımlarınızı da lütfen ayrıca belirtiniz.
Mail adresim: sulesenols@yahoo.de
24 Mayıs 2015 Pazar
Gel Oyna ve T-istasyonu ile ilgili bilgiler
Kişisel bloğum dışındaki düşüncelerim, yaptıklarım Gel Oyna ve T-istasyonu yapısı ile örtüşmekte.
Detaylar: http://t-istasyonu-geloyna.blogspot.com.tr/
Detaylar: http://t-istasyonu-geloyna.blogspot.com.tr/
23 Mayıs 2015 Cumartesi
Annem- Dürrüşehvar Ünsal
23.5.2015
ANNEM, Dürrüşehvar Ünsal
Sevgili annem,
İçeride hasta yatağında
yatıyorsun. Seni anlatıyorum, başkalarına, seni dinliyorum başkalarından. Az
önce komşun geldi, uzun boylu kapı komşun, daha sonra da Melike’n, ablam.
Hastalığının özellikle
son 6 ayında bana tam anlamıyla “öğretmen” oldun,öğrendim çünkü hayata, insanlara dair birçok şey yine, güçlendiğimi
hissettirdin bana, , senin Alzheimer ile
muhakeme yeteneğin azalırken, benimki de arttı diyebilirim,
Senin yanında çok daha
fazla olmam gerektiğini son dönemde anladım
annem. Sen o kadar benim yanımda olmuştun ki oysa.
Anne sevgisini anne
olunca anladım, anneye olan sevgiyi, annenin çocuklarına sevgisini de Süha ve
Semih ile, onların annelerine olan , annelerinin onlara olan ilgisi ile. Onların
soyadını, babamdan geçen Ünsal soyadından çok Şenol soyadını taşımaktan gurur
duydum.”Şenol” olarak şen olmaya
çalıştım hep, öyle olmaya
çalışırken o “şen” olma hali üstüme
yapıştı. Sen ise Ünsal soyadında
kaldın, babamla ilgili birçok şeye
rağmen, çocukların anne-baba ayrı
büyüsün istemedin, çünkü sen anne—baba ayrı büyümüştün, ve babamı çok sevdin.
Kendimi sana benzetiyorum,senin
son döneminde olan dalgınlık, dağınıklık
bende da var, hem de çok fazla. Ama senden çok güzel özelliklerini de almışım.
Ve hep o çok umutlu olma ve umut verme halini mesela.
Öğretmenliği meslek olarak değil ama yine de bildiğim, gördüğüm, tecrübe
ettiğim güzel şeyleri, düşünceleri paylaşarak yapmaya çalışıyorum.
Bana da “hocam “ diyorlar
annem, iyi hissediyorum kendimi.
Etiketler:
Dürrüşehvar Ünsal,
oyuncak,
öğretmen,
Şule Şenol,
T-istasyonu,
zanaat
22 Mayıs 2015 Cuma
Neden Ton, Tını, Tanı
Kendi adıma açmak istediğim blog doluymuş.
T istasyonu T ler diyeyim dedim, uygun birşey bulayım dedim, bulamadım.
7 haziran benim doğumgünüm, bu yıl da önemli bir gün Türkiye için, o da tabii uygun değildi.
Ama esasında cuk oturan bir başlık çıktı.
T istasyonunun Ton, Tını, Tanı başlığı ile
farklı tonları, tınıları tanımaya, bunu da gerçek temas ile yapmaya davet ediyorum.
Benim siyah beyazım yok diyorum. (sevgili Süha Şenol'dan etkilenip Galatasaraylı iken Beşiktaşlı olmama rağmen)
Gökkuşağının tonlar tınılarından oluşuyor gibi ton, tını, tanı istasyonu . İnsan çeşitliliği, doğadaki çeşitlilik birleşiyor, tonlar tınılar arasında harmoni oluşuyor.
Bu blogda neler mi olacak: bol T lerT-istasyonundan, Gel Oyna'dan başka birçok şey...Yazıldı bazısı, süslenmeyi bekliyor. Birkaç başlık:
T istasyonu T ler diyeyim dedim, uygun birşey bulayım dedim, bulamadım.
7 haziran benim doğumgünüm, bu yıl da önemli bir gün Türkiye için, o da tabii uygun değildi.
Ama esasında cuk oturan bir başlık çıktı.
T istasyonunun Ton, Tını, Tanı başlığı ile
farklı tonları, tınıları tanımaya, bunu da gerçek temas ile yapmaya davet ediyorum.
Benim siyah beyazım yok diyorum. (sevgili Süha Şenol'dan etkilenip Galatasaraylı iken Beşiktaşlı olmama rağmen)
Gökkuşağının tonlar tınılarından oluşuyor gibi ton, tını, tanı istasyonu . İnsan çeşitliliği, doğadaki çeşitlilik birleşiyor, tonlar tınılar arasında harmoni oluşuyor.
Bu blogda neler mi olacak: bol T lerT-istasyonundan, Gel Oyna'dan başka birçok şey...Yazıldı bazısı, süslenmeyi bekliyor. Birkaç başlık:
15 Mayıs 2015 Cuma
Televizyon Programı- Şule Şenol
Bazı tarihler vardır, o tarihler sizin için çok güzel yaşanmışlıklar ifade eder, ama aynı zamanda o tarihler "keşke, acaba" ları da beraberinde getirir. İşte öyle bir tarih 11. Aralık, benim TRT-Okul'daki "Akşam Vakti" programına katılmak için Ankara'ya gittiğim gün annem hastaneye kaldırılıyor, ben bir taraftan televizyon programında istediklerimin büyük bir kısmını anlatabildiğim için çok memnunum, ama dönüşte annemin komadaki haline şahit oluyorum."acaba" Ve o tarihten beri sürekli hastaneye girip çıkmalar, ve gün geçtikçe annemin durumunun kötüye gitmesi."acaba" diyorum, gitmeseydim, yanında olsaydım, daha farklı mı olurdu?
Oyunu, T-istasyonunu ele aldığımız televizyon programı.https://www.youtube.com/watch?v=a-4KkAIh5z4
Oyunu, T-istasyonunu ele aldığımız televizyon programı.https://www.youtube.com/watch?v=a-4KkAIh5z4
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)